Ankara’da böyle bir
müze, vavvv! Tasarımı, mimarisi harika, içeriği de öyle. Hatta bilenler eskiden daha
da ilgi çekici olduğunu, içeriğinin eksiltildiğini söylüyor.
Çocuklar için mutlaka
daha ilgi çekici bir yer, tabiki benim minnak oğlum için bir anlam ifade
etmedi, anlamadı bile ama o büyümeden ben dersime çalışmış oldum. Büyüdüğünde,
onu götürmeden önce, neler göreceğimizden bahsedebileceğim mesela. En akılda
kalanlar, dinozor maketleri, dinozor iskeletleri, balina ve Maraş fili
kemikleri gibi. Bebek arabasıyla gitmeye hiç çekinilmemeli, müze 3 katlı ve
katlar arası geçiş rampalı, dolayısıyla bebek arabasıyla çok rahat edilecek bir
müze gezisi.
Son olarak, müze
adından da anlaşıldığı üzere, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü kampüsünde.
Aynı yerde bir de Jeoloji Parkı varmış. Türkiye haritası üzerinde büyük fay
hatları, belli başlı volkanlar gibi ülkemizin önemli jeolojik yapıları ile
birlikte, önemli yeraltı kaynakları ve jeolojik süreçlerle oluşmuş doğal
anıtları sergilenmekteymiş. Ben parkı bilmiyordum sadece müzeyi ziyaret ettim.
İnşallah fırsat olursa tekrar gidip parkı da görmek istiyorum.
Not: Gittim, Jeoloji Parkını
da gezdik, sergilenmekte olanları tam olarak göremedim, bildiğim bir alan
olmadığından belki de, taşlar vardı işte parkta :) diyerek iyice
basitleştireyim parkı. En ilginci ürgüp göreme idi.
Bu arada yer toprak ve çim olduğu için bebek arabasıyla gezmek pek konforlu
değil, bir de gündüz vakti ağaçlar henüz yeterince büyümediği için park çok
güneşli ve sıcak, gezmek de bir o kadar sıcak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder